Koristi se za izražavanje mogućnosti.
- ebilmek je pomoćni glagol kojim se označava da se nešto može/smije uraditi.
- ebilmek je pomoćni glagol kojim se označava da se nešto može/smije uraditi.
Obratite pažnju da je -ebilmek u formi geniş zaman-a
Ben İngilizce konuşabilırim.
Tanışabilir miyiz?
Mary iyi piyano çalabilir.
Kardeşim yüzebilir. - Moj brat može plivati (ne zaboravite da se negacija gradi upravo pomoću geniş zaman-a. Kardeşim yüzemez)
Biz bu işi yapabiliriz. (negatıvnı oblık: Biz bu işi yapamayız)
Bu işi yapabilir miyiz? Evet, yapabliriz.
Bu ağaça tırmanabilir misin? Evet, tanımabilirmiyim. - Možes li se popeti uz ovo drvo? Da, mogu.
Koristi se i u formi zamolbe
Dışarı çıkabilir miyim?
Size bir soru sorabilir miyim?
Pencereyi açabilir miyim?
Dışarı çıkabilirsın.
Dışarı çıkamazsın.
Şimdi sorularınızı sorabilirsiniz.
Şimdi sorularınızı soramazsiniz.
Pencereyi açabilirsin.
Pencereyi açamazsin.
Koristi se za izražavanje mogućnosti
Ali yarın eve gelebilir. - Ali dolazi (možda, nije sigurno) sutra kući.
Bu akşam seni arayabilirim. - Zvat ću te večeras (možda, nije sigurno)
Ali, çok hastayım. Beni doktora götürebilir misin? - Ali, vrlo sam bolestan. Možeš li me odvesti doktoru?
- Gösteri için sağol, baba. Artık hedıyelerimi açabilir miyim?
- A, peki.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Neki primjeri:
Ben İngilizce konuşabilırim.
Tanışabilir miyiz?
Mary iyi piyano çalabilir.
Kardeşim yüzebilir. - Moj brat može plivati (ne zaboravite da se negacija gradi upravo pomoću geniş zaman-a. Kardeşim yüzemez)
Biz bu işi yapabiliriz. (negatıvnı oblık: Biz bu işi yapamayız)
Bu işi yapabilir miyiz? Evet, yapabliriz.
Bu ağaça tırmanabilir misin? Evet, tanımabilirmiyim. - Možes li se popeti uz ovo drvo? Da, mogu.
Koristi se i u formi zamolbe
Dışarı çıkabilir miyim?
Size bir soru sorabilir miyim?
Pencereyi açabilir miyim?
Dışarı çıkabilirsın.
Dışarı çıkamazsın.
Şimdi sorularınızı sorabilirsiniz.
Şimdi sorularınızı soramazsiniz.
Pencereyi açabilirsin.
Pencereyi açamazsin.
Koristi se za izražavanje mogućnosti
Ali yarın eve gelebilir. - Ali dolazi (možda, nije sigurno) sutra kući.
Bu akşam seni arayabilirim. - Zvat ću te večeras (možda, nije sigurno)
Ali, çok hastayım. Beni doktora götürebilir misin? - Ali, vrlo sam bolestan. Možeš li me odvesti doktoru?
- Gösteri için sağol, baba. Artık hedıyelerimi açabilir miyim?
- A, peki.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Neki primjeri:
yarın yüzmeye gidemeyebilirim. (ı wont be able to go to swim tomorrow)
bu kalemi ödünç alabilir miyim? (can ı borrow this pen?)
camı açabilirmisiniz? (can you open the window?)
benimle çıkar mısınız? (do you go out with me?)
sen beni bu sabah uyandırabilir misin? (can you get me wake up this morning?)
yapabilirim (yapmak (v))
konuşabilirim (konuşmak (v))
koşabilirim (koşmak (v))
okuyabilirim (okumak (v))
çalışabiliriz (çalışmak (v))
gidebilirsiniz (gitmek (v))
bu kalemi ödünç alabilir miyim? (can ı borrow this pen?)
camı açabilirmisiniz? (can you open the window?)
benimle çıkar mısınız? (do you go out with me?)
sen beni bu sabah uyandırabilir misin? (can you get me wake up this morning?)
yapabilirim (yapmak (v))
konuşabilirim (konuşmak (v))
koşabilirim (koşmak (v))
okuyabilirim (okumak (v))
çalışabiliriz (çalışmak (v))
gidebilirsiniz (gitmek (v))